Unutulmaz İran Filmleri


İran sinemasının 1900’lerde ülkeye girişine ve bugüne kadar ki gelişimine etki eden faktörlere baktığımızda Cihan Aktaş’ın Şarkın Şiiri İran Sineması isimli kitabında, İran sinemasını “Müslümanların modernizme yönelik kuşkularının ve sorularının açıklık kazandığı bir tartışma ve yeniden kurma zeminidir.” olarak tarifi çok daha anlam kazanıyor. İran tarih boyu gerek Batı’nın etkisiyle gerekse ülke içindeki yönetim değişiklikleriyle kendini bulmaya çalışırken İran sineması da tüm bu sürece paralel olarak kendini aradı ve bugünkü çizgisine ulaştı. Bugün gelinen noktada dünya festivallerinden en fazla davet alan ve ödüllerle dönen bir ülke sineması sonucu bu kadar badireler atlatmış bir sinema için oldukça anlamlı.
İran sineması dosyasının bu son bölümünde 1990’ların sonları ve 2000’li yıllarda çekilmiş ses getirmiş, birçok kişi tarafından bilinen ve izlememiş olanların bile isimlerine aşina olduğunu düşündüğüm filmlere bakmak İran sineması dosyasına hakkını vermek açısından önem taşıyor. Filmlerde sömürmeden işledikleri insani ilişkiler, savaşın olumsuz etkileri, insan olmanın erdemleri gibi konularla fark yaratmakla kalmayıp bunu filmlerde biçim olarak da en doğal haliyle ortaya koymaları bakımından İran filmlerinin dünya sinemasında ayrı bir yeri var. Bu bağlamda da hem konuları, anlatı dilleri hem de bazılarının kazandıkları ödüller ile İran sinemasının dünya sinemasındaki yerini iyice güçlendirmeleri açısından önemli bir yeri olan ve herkesin izlemesi gerektiğine inandığım İran sinemasının en iyi örneklerini paylaşacağım.
Beyaz Balon
1995 yapımı senaryosunu Abbas Kiyarüstemi’nin yazdığı, yönetmenliği Cafer Panahi’nin yaptığı film aynı yıl sayısız festivalden ödülle döndü. Yedi yaşında bir kızın Nevruz kutlamaları sırasında annesinin kendisine süs balığı alması için verdiği parayı kaybetmesini ve sonrasında parayı bulmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Dünyanın yabancı olduğu Nevruz kutlamalarına dair kesitlerin de olduğu film bu yanıyla bir belgesel tadı da veriyor. Ancak filmin asıl dikkat çeken tarafı basit bir öyküden hareketle İran’ın kültürüne ve sosyal yapısına dair fazlasıyla fikir veriyor olması.
Cannes Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü, Kanada Sudbury Film Festivali’nde En İyi Uluslararası Film, Brezilya Sao Paulo Uluslararası Film Festivali’nde Uluslararası Jüri Ödülü, Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü kazanan film kesinlikle izlemeye değer.

Yorumlar

Popüler Yayınlar