Şükret, dua et, yardım et...
Yaşı otuz dört. Ya nüfus
cüzdanı ya da yüzünde hayatın bıraktıkları yalan söylüyor.
Yetim. On sekizine kadar bir yetimhanede büyüyor. Yıllar sonra yetimhaneden çıkma vakti geliyor.
Annesi onu istemiyor. Babasını kaybettiğinde öksüz de kaldığını o gün fark ediyor.
Dayısı kapısını açıyor. Sığınacak bir kapı bulduğu için seviniyor. İçinde
kocaman bir kırgınlık, parçalanmışlık dayısına yerleşiyor. Gün geliyor yengesi
"Seni kirletmişlerdir yetimhanede, temiz bırakmamışlardır" diyor. Gülmek
haram kılınmış sanki ona, acısı hiç bitmiyor. Hayat belki bugüne kadar zor
değildi, bundan sonrası ne olacak diye düşünüyor. Kirli bir kadın ya o hani ,
kendinden yaşça çok büyük bir adamla evlendiriliyor. Sevmeden, gözleri
gözlerinde erimeyen bir adamın koynuna sokuluyor. Art arda üç tane çocuk
doğuruyor. Hepsi birbirinden güzel... Ve o adam çok geçmeden ölüyor. Kucağında
üç çocuk, mutsuzluğu, parçalanmışlığı, kadersizliği, ümitsizliği ile baş başa
kalıyor kadın.
Ne yapacağını
bilmeden, sığınacak bir dost yanı bulamadan, omzunda ağlayacak bir
annesi, babası, kardeşi, sevgilisi olmadan ayakta durmaya çabalıyor.
Apartmanlarda yer silerek kazandığı 800 TL'nin 400 lirasını oturduğu eve kira
veriyor. Geri kalan 400 TL ile çocuklarını okutuyor, karınlarını doyuruyor, ev
geçindiriyor.
Senin bilmediğin,
tanımadığın bu kadın benim bir nefes ötemde yaşıyor.
Ve belki onun
gibi onlarca hayat senin de bir nefes, iki adım ötende çırpınıyor.
Şimdi soruyorum;
Sen bugün neyi dert edindin kendine arkadaşım?
Kırılan tırnağını mı?
Beğenip de alamadığın ayakkabıyı mı?
Sevdiğinden geç gelen mesajı mı?
İş hayatında karşılaştığın saçma sapan
insanları mı?
Değiştirebileceğin ama cesaret edemediğin
şeyler için mi endişelendin bugün?
Sen bugün ne için kederlendin arkadaşım?
Unut!
Şükret...
Sağlıklı olduğun için,
Sevdiklerin yanında olduğu için,
Başın sıkıştığında sana koşacak ailen ve
dostların olduğu için,
Hayatında, kalbini avucuna bırakabilecek kadar
güvendiğin insanlar olduğu için,
Sevdiğin ve seni seven bir adamın gözlerinde
huzuru, aşkı bulduğun için,
Yüzünde gülücükler açtıran mesajlar atan
arkadaşların, sevgilin, kocan olduğu için,
Üç çocukla bir başına yapayalnız bırakılmadığın
için,
Kafanı yastığa koyduğunda yarın çocuklara
ne yedireceğim sorusunu sormadan
uyuyabildiğin için, Çocuklarının geleceği için böylesi kaygılanmak
zorunda olmadığın için
Şükret.
Dua et...
Bilmediğimiz köşelerde hayatın, insanların
hırpaladığı canlar için dua et,
Ve yardım et
Gücünün yettiğince, bir çocuğun, bir kadının,
bir adamın elinden tut.
Çünkü hayat başkasının yüzündeki tebessüm,
kalbindeki huzur, hayatındaki güven olabildiğin zaman güzel
Huzurla, sevgiyle kalın
*Resim Mine Söğüt'ün Deli Kadın Hikayeleri kitabından alınmıştır.
Çok güzel ve içten bir yazı olmuş. Kaleminize ve duygularınıza sağlık. İnsan hep en iyinin, mükemmelin peşinde olduğu için aslında elindekinin zaten mükemmel olduğunun farkına çoğu zaman varamıyor.
YanıtlaSilMerhaba, beğenmenize çok sevindim. Tabi keşke böyle hayatlar olmasa da yazmasam. Arada böyle insanlarla karşılaşınca kafamıza taktığımız şeylerin, dert dediklerimizin nasıl da önemsiz şeyler olduğunu anlıyoruz.
Sil